Diyeceksiniz bu adam “bay” ile
başlayan şeylere takmış; ama ne yapayım, bugün de bahsedeceğim yerin adı
“Baylan”. Daha önce bu pastaneyi duydunuz mu bilmiyorum, benim hiçbir arkadaşım
ben onlara söyleyene kadar duymamıştı. Tabii bu pastanenin kalitesizliğinden
değil. Benim anne ve babam, akranlarımın anne ve babalarından genelde 10 yaş
kadar büyük oldukları için daha eski yerleri bilirler. Yani birçok insanın
tanımaması bizimkilerden daha genç olmalarından kaynaklanıyor.
Since 1923 |
Orijinal Baylan, Kadıköy’deMuvakkithane Caddesi’nde bulunuyor. Orijinal Baylan dedim; çünkü günümüzün argo
kelimesiyle bence tam bir çakması Bebek tarafına açıldı. Neyse bu çakma
konusuna ileride tekrar değiniriz. Şimdi bizim Kadıköy’deki Baylan’dan
bahsedelim.
Aslında Kadıköy’deki ilk Baylan
değil. Rum pastacı Filip Lenas tarafından ilk şube 1923’te Beyoğlu’nda açılmış.
O zamanlar adı Loryan’mış pastanenin. Daha sonra Karaköy’de bir şubesi açılmış.
1934’te isim değişikliğiyle Baylan adını almış. Bu arada merak edenler için
söyleyeyim. Baylanın kelime anlamı şımarık, nazlıdır. Pastanede kasaya
uğradığınızda kasiyerin arkasında bir çerçeve göreceksiniz. İçinde, o
zamanların klasiklerinden olan “Meydan Larousse”un baylan kelimesini
açıkladığını göreceksiniz.
Kadıköy şubesinin açılması taaa
1961’i bulmuş. İşte ben bu Baylan’ı tanıyabildim sadece, yaşım buna el verdiği
için. Ama annemlere beni burayla tanıştırdıkları için hala çok teşekkür
ediyorum. Bence burayı bu kadar özel yapan, oldukça köklü bir pastane olması.
Eh tabii gayrimüslimlerin pastacılık konusundaki başarılarını da yok saymamak
gerek. Nasıl biz baklavadan kadayıftan iyi anlıyorsak gayrimüslimler de
sütlaçtan pastadan bisküvilerden çok iyi anlıyor. Pastanenin bu kadar kaliteli
olmasını sağlayan başka bir etkense eskiden böyle katkılı gıdaların
kullanılmıyor olması. Kim bilir Kahve Dünyası gibi yeni yeni pastanelerde nasıl
ürünler kullanılıyor. Karamel soslu bir şey yiyorsunuz, evet bu karamel tadı
diyorsunuz; ama ne bileyim sanki fabrikasyon demekten kendinizi alamıyorsunuz.
İşte Baylan’daysa böyle bir şey mümkün değil. Sahibi ilk gün ne kalitede üretim
yaptıysa onu hiç değiştirmemiş, tebrik etmek lazım.
Kadıköy’deki Baylan’ımız işte
böyle bir yer:
Kadıköy Baylan |
İçeri girdiğimizde böyle bir
görüntü bizi karşılıyor:
Çok sevimli bir ortam |
Aman daracık burası sıkış tıkış
diye korkmayın, arkadan sevimli bir bahçesi de var. Kışları bahçenin üstünü
kapatıyorlar, ısıtıcılar falan. Yani kışları da rahatça gidebileceğiniz bir
yer. Bu da Baylan’ın bahçesi:
Baylan'ın Bahçesi |
Mekandan bahsettik. Şimdi bir de Baylan’ı
bu sitede anlatmayı gerektiren ürünlere bakalım. Eh ilk önce Baylan’ı Baylan
yapan spesiyalden, Kup Griye’den bahsetmezsek ayıp etmiş oluruz. Daha öncekiyazımda çok basit ve az malzemeli, ama bir o kadar da lezzetli Cannoli
tatlısından bahsetmiştim. Kup Griye’nin de oldukça basit bir tatlı olduğunu
itiraf etmek zorundayım. Yani kısaca dondurma, fındık-fıstık, karamel ve
kremşantiden oluşuyor. Bu kadar az malzemeden bu kadar lezzetli şeyler çıkarmak
zaten çok kaliteli malzemeler kullanıldığını bize bir kez daha hatırlatıyor.
Dondurmasından kremşantisine bütün malzemeleri kendileri üretiyor. Şimdi size
bu Kup Griye’yi şöyle bir anlatayım da sizin de benim şu an olduğu gibi ağzınız
sulansın!
Uzunca dondurma kupları olur ya
onlardan birini alıyoruz. Dibine fındık-fıstık-ceviz üçlüsünü ezerek koyuyoruz,
üzerlerine de karamel sos. Yani o koskocaman kupu yiyip bitirip sonuna
geldiğinizde üzülmeyeceksiniz, sizi karamelli kuruyemiş sürprizi karşılayacak.
Bu kuruyemiş kırıklarının üzerine sırayla sade, karamelli ve tekrar sade
dondurma koyuyoruz. Yalnız bu dondurmalar o aldığınız Carte Dor, Algida
dondurmalara benzemez. Hepsi Kadıköy’de pastanenin mutfağında personel
tarafından ilk tarifine uygun olarak yapılıyor. Dondurmaların üstüneyse yine
kendi imal ettikleri kremşanti ve kedidili bisküvisi konuyor. İnanır mısınız,
herkesin bildiği, evde yaptığı kremşantinin tadı bile enfes! Ve tabii ki
kedidili bisküvi… Kremşantiye batırılmış şekilde servis edilen kedidilini de
afiyetle hüpletiyorsunuz. Baylan’ın spesiyalini merak edenlere:
Efsanevi Lezzet Kup Griye |
Bu arada pastaneye gittiğinizde
her şeyin eski olduğunu göreceksiniz; ama korkmayın eşyalar eski püskü olsa da
lezzet tartışılmaz.
Peki bu pastanenin başka yiyeceği
yok mu derseniz, olmaz mı! Adisababa’dan Montebianco’ya, Moncheri’den çeşit
çeşit pastalara, Baylan’ın oldukça geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor.
Adisababa da yine Baylan’ın
spesiyallerindendir. Nasıl bir şey olduğunu anlatmak gerekirse en basit
şekliyle dondurmalı pasta diyebiliriz. Ben Adisababa’yı severim, yaz sıcağında
çok iyi gidiyor; ama benim için Kup Griye’nin yeri başkadır, bunu da söylemeden
geçemeyeceğim. Ama nasıl bu Adisababa derseniz işte böyle çok şık bir
görüntüsü var:
Dondurmalı Pasta Adisababa |
Montebianco ise kestane
püresinden yapılan, görüntüsü solucana benzeyen bir tatlı. Aman görüntüsü sizi
yanıltmasın. Kestane şekeri delisi biri olarak görüntüsü acayip olsa da bu
tatlıya da bayılırım. Buyurun siz karar verin solucana benziyor mu benzemiyor
mu:
Montebianco |
Moncheri ise likörlü vişneli bir
çikolata. Çikolatası tabii ki yine kendi üretimleri. Eskiden bayramlar da
çikolata almaya gittiğimizde kasada bekleyen yaşlı amca bir tane de ikram
ederdi. Ben küçüğüm diye likörlü çikolatadan bana vermezdi ya o kadar üzülürdüm
ki! Gerçi birkaç senedir o amcayı da görmüyorum, sanırım biricik Baylan’ın el
değiştirdiğinden beri. Neyse size o nefis çikolatayı da göstereyim:
Moncheri |
Faremsi Pastalar |
Şimdilik
benden bu kadar. Eminim bu yazıdan sonra bilmeyenler Baylan’ı çok merak
etmiştir. Size tavsiyem, orijinal Baylan’a uğrayın ve o nefis tatları deneyin.
Fazla kişi gidin de birden fazla çeşit söyleyip hepsinin tadına bakabilin!
AFİYET OLSUN!